Rapa Nui adıyla da bilinen Easter Adası, Pasifik Okyanusu’nun güney doğu kısmında yer alıyor ve dünyanın en uzak köşesindeki adalardan biri olarak kabul ediliyor. UNESCO 1995 yılında Easter Adası’nı dünya mirası listesine almaya karar verdi. Böylece bu küçük adanın hemen hemen tamamı Rapa Nui Milli Parkı’nın bir parçası olarak kabul edildi ve bu topraklar insanların neden olacağı muhtemel zararlardan korunmuş oldu.
Easter Adası’ndaki dev taş büstlerin gizemi
Araştırmalar Polinezya halkının adaya MS 700 ila 1100 tarihleri arasında yerleştiğini gösteriyor. Bir zamanlar varlıklı ve müreffeh bir kültür olmalarına rağmen, Avrupa’nın hastalıkları, ülkeye farelerle ve köle ticaretiyle gelen hastalıklar nedeniyle ciddi bir şekilde sayıları azalmış. 1800’lerin sonunda bir ara adada sadece 811 kişi yaşıyormuş. Şu anda adanın beş ila altı bin arasında sakini var, bunların yarıdan fazlası doğrudan Rapa Nui halkının soyundan geliyor.
Rapa Nui uygarlığının yükselişi boyunca halk, adanın en göze çarpan özelliğini, dev taş büstleri inşa etti. “Moai” adı verilen 887 heykeli ilk yerleşik halk yarattı. Ancak, biz bunları daha çok büst olarak bilsek de, arkeologlar heykellerin çevresini kazmaya başladıkları zaman bunların bütün birer gövde olduklarını buldular. Kaliforniya Üniversitesi, Cotsen Arkeoloji Enstitüsü’nden Van Tilburg diyor ki: “İnsanların bunların sadece büst olduklarını düşünmelerinin nedeni hemen hemen 150 heykelin bir volkanın yamacına omuzlarından gömülü olmaları ve bunlar bütün Easter Adası heykellerinin en ünlü, en güzel ve en çok fotoğraflanan heykeller olması. Bu, adadaki ortaya çıkarılmış diğer heykellerin fotoğraflarını görmeyenlerin, bunların sadece büst olduklarını düşünmesine neden oluyor.”