Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun verilerine göre günümüzde radyasyona iki çeşitte maruz kalıyoruz bu %15’lik yapay radyasyon ve %85’lik doğal radyasyon. Yani sanılanın aksine günlük hayatımızın hemen her anında radyasyonla mücadele halindeyiz. Evimiz, toprağımız, soluduğumuz hava, km’lerce uzaklıklardaki nükleer denemeler, tarımda kullanılan maddeler, kullandığımız aletler… Aklınıza gelen/gelmeyen birçok şey radyasyon salınımı yapıyor. Peki bunlar neye sebep oluyor? Hücre yapımızın değişmesine ve en bilinen hastalıklardan biri olan Kanser’e. Tabii kanser tek sebep olduğu hastalık da değil. Peki öyleyse ne yapılmalı?
Doğal radyasyon, “kozmik” veya “karasal” olarak tanımlanabilirler. Kozmik radyasyonun bizi ilgilendiren en büyük yayıcısı ise güneştir. Karasal radyasyon ise dünyanın kendisinden gelmektedir.
Basit Çözümlerle Gündelik Hayatta Radyasyondan Korunmak
Yapay radyasyon tıbbi uygulamalar, tanısal radyoloji, nükleer tıp, radyoterapi, nükleer serpinti, nükleer güç santralleri, tüketici ürünleri (çevremizdeki pek çok cihaz).
Ne yapabiliriz? Elektronik eşyaları stand by konumunda kullanmayın, direk fişten çekin. Aldığınız ürünlerde “Low Radiation” etiketi olmasına dikkat edin. LCD’ler CRT’lerden daha az radyasyon yayar.
Yattığını odada monitör kullanmamaya özen gösterin.
Monitörlerde koruyucu kullanın ve TV izlerken 2 metre uzakta olmaya özen gösterin.
Elektrikliden ziyade pilli cihazlar kullanın.
Cep telefonunu kalp hizasında bulundurmayın.
Uzun süren görüşmelerinizi kulaklıkla yapın.
Cep telefonu alırken SAR değerini kontrol edin. SAR<1 W/kg olsun.
Saç kurutma makinelerini çok kullanmayın ve mümkünse akşamları kullanmayın.
Mikrodalga fırınlar çalışırken en az 1 m. uzakta durun.
Baz istasyonlarının yerleşkelere yakın kurulmasına izin vermeyin.